Css Tasarim Merkezi

rizelisin

İkizdere

 

 

 


İkizdere ilçe merkezi, yüksekliği 2000 metreyi bulan sarp ve yüksek Rize dağlarının birleştiği derin bir vadide kurulmuştur. Doğuda Çağrankaya dağları, batıda Rüzgarlı köyü ve Manle dağları bulunmaktadır. Karşılıklı birbirine bakan bu iki dağın vadisinde , Çamlık deresi ile Cimil deresinin birleştiği yerde kurulan ilçemiz, "iki dere" anlamında kullanılan İKİZDERE adını almıştır.
İlçemiz, 898 km2 yüzölçümü ile ilimizin en geniş ilçesidir. Trabzon, İspir, Çamlıhemşin, Rize, Kalkandere ve Çayeli ile komşu olan ilçemiz Doğu Karadeniz Bölgesinde yaylaları ile tanınmış bir ilçedir. %45 dolaylarında meyil arz eden sarp dağların alçak kısımları ormanlarla kaplı olup, yükseklere doğru çıkıldıkça bu ormanlar yerlerini çıplak yaylalara terketmektedir.

TARİHİ





M.Ö. 3000 yıllarında İkizdere bir yerleşim merkezi olarak bilinmektedir.Daha sonraları Doğu Roma toprakları arasında görülen İkizdere Rize'ye bağlı bir manastırla idare ediliyordu.
İlk Türkler Yıldırım Beyazıt Ordusundan ayrılıp İkizdere'ye gelen Süleyman Çelebi ve Askerleridir. Türklerin gerçek anlamda İkizdere'ye yerleşmesi 1463 yılından sonra olmuştur. Trabzon Of ilçesinin MERORAŞ köyünden bir süvari kolu gelerek İkizdere'yi Osmanlı egemenliği altına almıştır.1878'de Rize'nin sancak merkezi olmasi ile birlikte nahiye olmuştur. 93 harbinde Rus işgaline uğrayan İkizdereliler kurtuluş savaşına etkin biçimde katılmışlardır. 1933 yılına kadar ismi KURA-İ SEBA olarak bilinen ilçemiz; bu tarihten sonra bucak merkezi olarak İKİZDERE adını almıştır. Çok eski bir bucak merkezi olarak bilinmektedir. Çok eskiye dayanan yerleşim bölgesi olarak akazdere cumhuriyet döneminden önce başlayan göç hareketi şehirleşme ve sanayileşme ile birlikte cumhuriyet döneminde göç daha da hızlanarak sahile ve merkeze yakın yerleşim birimlerine akın etmiştir Rize , Çayeli, İyidere, Derepazarı , of, Hayrat ilçelerinin nüfus yapısına ve ekonomisine katkı sağlamışlardır.

İDARİ YAPI

25/06/1945 tarihinde kabul edilen ve 01/08/1945 tarihinde yürürlüğe giren 4769 sayılı kanun ile bugünkü Güneyce kasabası ilçe haline getirilip, İkizdere'de bucak olarak Güneyce'ye bağlanmıştır. Ancak 19/06/1952 tarihinde kabul edilen ve 20/06/1952 tarihinde yürürlüğe giren 5967 sayılı kanunla Güneyce ilçe merkezi İkizdere ilçesine nakledilmiştir. Güneyce 1955 yılında bucak haline getirildi. Daha sonra bucakların kaldırılması ile Güneyceden Bucak teşkilatı da kaldırılarak belediyesi olan kasaba durumuna gelmiştir.
İlçemize bağlı bir kasaba, 28 köy, 12 mahalle bulunmaktadır. Merkeze 7, Güneyce Belediyesine ise 5 mahalle bağlıdır. Güneyce kasabası ilçeye 10 km. uzaklıkta ve kuzeyde bulunmaktadır. Sahilden 36 Km. iç kesimde yer alan ilçemiz, il merkezine 54 Km. uzakliktadir. Rize-Erzurum karayolu üzerinde dik yamaçlar ve dogal güzellikler arasinda yer almaktadır.


Şehir nüfusu 3.643 tür. 1997 yılı nüfus sayımına göre ilçemiz toplam nüfusu 7765'tir.Bunun 1638'i ilçe merkezinde, 1783'ü kasaba merkezinde 4344'ü köylerde yaşamaktadır. Yaz aylarında tüm ilçede yaklaşık 20.000 kişi yaşamakta iken kışın bu sayı 5.000 kişinin altına düşmektedir. Rize ilinin en geniş araziye sahip ilçesi olmasına rağmen gelir seviyesi çok düşüktür. llçe ve köylerin geçimi kısmi olarak tarıma dayalıdır.Yetişen tarım ürünleri ticari amaçlı olmayıp ihtiyaca göredir. İlçe ekonıomisinin ana kaynağı gurbetçiliktir. Bu yüzden köylerden şehire doğru bir göç olayı görülmektedir. Dünyaca ünlü anzer balı, hidroelektrik santralı, Çamlık mesiresi, Çağrankaya, Ovit ve Anzer yaylaları önemli turizm potansiyeli ile değerlendirilmeye hazır olarak beklemektedir.

OKULLAR - EĞİTİM-ÖĞRETİM

İkizdere Lisesi
İkizdere ilçesinde 1953-1954 öğretim yılında ortaokul olarak geçici bir binada eğitim öğretime başlamıştır. 1958 yılında bugünkü mevcut ana binada eğitim-öğretime geçmiştir. 1978-79 öğretim yılında Lise bölümü açıldı. Lise mevcut ortaokul bünyesinde aynı binada eğitim-öğretim yapmışlardır. Üç okulun aynı binada bulunmaları eğitimin kalitesini düşürdüğünden, yeni bir bina yapılarak 1992-93 öğretim yılında ilkokul yeni binaya taşınmıştır. Lise ise müstakil duruma geçerek eski binasında devam etmektedir. Sosyal Yardımlaşma ve DayanışmaVakfı tarafından yaptırılan 1000 öğrenci kapasiteli yurt binası 1995-96 öğretim yılında hizmete girmiştir.
İKİZDERE LİSESİ 15.06.2003 TARİHİNDE YIKILARAK HAYIRSEVER HAMZA TURANLI TARAFINDAN İLÇEMİZE 24 DERSLIKLI YENI OKUL BİNASİ YAPIMINA BAŞLANMİŞTIR.
İmam Hatip Lisesi
İlçemiz merkezinde İkizdere İlim ve İrfan Vakfı ile İkizdere Eğitim Vakfı tarafından 700 metrekare alan üzerine kurulan İmam Hatip Lisesi 1988-89 yılından itibaren yatılı olarak eğitim vermektedir. Ayrıca 650 metrekare alan üzerine kurulan 1000 Oğrenci kapasiteli ek yurt binası da pansiyon olarak kullanılmaktadır. Ayrıca 20 dairelik Öğretmen lojmanı bulunmaktadır.

İlköğretim Okulları
İlçemizde 28 köy, 12 mahalle 1 belde olmak üzere 40 yerleşim biriminde 28 ilköğretim okulu bulunmakta bir kısmı kapatılarak taşimali eğitim kapsamında eğitim sürdürülmektedir.

YAYLACILIK

Çok eski yıllardan günümüze kadar devam ede gelen bir gelenektir yaylacılık. Arazinin konumu hayvanlar için yeterli beslenmeye elverişli değildir. Hem hayvanların daha iyi beslenmesi hem de yağ, peynir ve çökelek elde etmek amacıyla yaylaya çıkılır.
Ancak, bugün 20 yıl öncesine kadar bütün canlılığı ile devam eden o yayla yaşamı kaybolmaya yüz tutmaktadır. Çaycılığa olan dönüş hayvancılıktan kaçışı bu da yaylacılığın sonunu getirmektedir.Her ne kadar gene yaylalara çıkılıyorsa da, yaşlılarımız o eski günleri yad ederken gözlerindeki ifadeden sanki bir şeylerin elimizden kayıp gittiğini anlamamak mümkün değil





Bugün yaylaya çıkanlar iki grup altında toplanır. İhtiyaç dan dolayı çıkanlar ve Rize dışında yaşayıp anacak Rize ile bağlarını koparmayan yöre insanları. Eski yılların özlemiyle tatillerini geçirmek, büyük kentlerin gürültüsünden kurtulmak ve doğayla baş başa kalmak için yaylalara çıkan gurbetteki Rizelilerin sayısının bir hayli artmakta yaylalarımız tatil beldesi haline gelmektedir.

iKiZDERE'deki Yaylalar
Çağırankaya, Ovit, Amlakit, Çiçekli, Varda, Gölyayla, Cimil,, Varoş, Anzer, Aşağı Faso, Yukarı Faso, Homeze, Cenceba , Manle Yaylası Mize, Tozköy, Diktaş, Kuruyatak, Arçevit, Öküz yatağı, Sarıkaya Soğanlı...ve sayamadığımız birçok irili ufaklı yayla.

Şenlikler:Yeşilin bütün yoğunluğuyla hakim olduğu İKİZDERE yaylalarında her yıl, yaz aylarında yöresel senlikler yapılmaktadır. İkizdere yaylalarında ağustos ayının ilk haftasında Ovit'te, ikinci haftası Homeze'de, üçüncü haftasında Çağrankaya'da ve son hafta da Varda'da yayla şenlikleri yapılır.

Yaylaya Çıkış Öncesi Hazırlıklar ve Yayla Yolunda
Yayla çıkış zamanı hava şartlarına bağlı olarak değişir. Genel de Mayıs ayı sonu ile Haziran başıdır. Tarih muhtar ve köy heyetleri tarafından birlikte belirlenir. Bu tarih, yağan kar miktarına ve karın tahmini kalkış zamanına göre tespit edilir. Belirlenen tarihten önce kimse yaylaya çıkmaz.

Mezra : Bazı köylerin "mezra" olarak adlandırılan geçiş yerleri vardır. Mezraların rakımları yaylalara göre daha düşük olduğundan kar erken kalkar. Nisan ayı sonunda, Mayıs ayları başında bu mezralara gidilir. Orada 15-20 gün yaylaya çıkış tarihine kadar kalınır. Köyden gelenlerle birlikte yaylaya çıkılır.
Hazırlıklar arasında, mısır öğütülmesi, at ve katır varsa semer ve eyerlerin gözden geçirilmesi, yiyecek, giyecek, hayvanların bağlanacağı, ip ve kazıklar sayılabilir. genellikle Büyük baş hayvanların alınlarına ya da boyunlarına nazar boncuğu veya muska takılırdı.
yayla çıkışları gayet eğlenceli olur. Köyün gençleri genellikle pazar günleri hep birlikte sabah erkenden yayla yoluna koyulurlar. Belli yerlerde mola verilir, dinlenir,hayvanlar otlatılırken yemekler yenilir ve horon oynarlar.

Hanlar : Yaylaya çıkışlar genellikle iki gün sürerdi. Birinci günün sonunda hanlarda konaklanırdı. Hanlar: zemin katı kahvehane, üst katı da birkaç odadan ibaret bir otel niteliği taşırdı. Hayvanlar çok kalabalık olur ve ahırda yer olmazsa dışarıda yere çakılan kazıklara bağlanırdı. Hayvanlara hayvancının ot deposundan ot satın alınarak verilir, ayrıca içilen çay ve kalma masrafı olarak da hancıya belli bir miktar para ödenirdi.
Köççü : Yaylada sürekli kalacak kişilerle birlikte hayvanların götürülmesine yardımcı omak üzere bir kaç kişi de kafile ile birlikte bulunurdu. "Köçcü" denilen bu kişilker, sığırları yaylaya çıkardıktan sonra orada birkaç gün kalıp tekrar geri işlerine dönerler.

Yayla Hayatı
Yayla hayatı Haziran ayının başından Eylül ayının ilk haftasına kadar sürüp giden üç aylık bir dönemi kapsar. Havalara göre bu süre azalıp,artabılır.


KöYLeri

Ayvalık , Diktaş , Ortaköy , Ballıköy Eskice Rüzgarlı
Başköy, Gölyayla, Şimşirli , Bayırköy , Güneyce , Sivrikaya
Cevizlik , Gürdere , Tozköy , Çağrankaya , Güvenköy , Tulumpınar
Çamlık Ihlamur , Yağcılar ,Çataltepe , İkizdere , Yerelma
Çiçekli Ilıca, Çifteköprü , Kama , Demirkapı , Kirazlı
Dereköy , Meşeköy

İkizdere köylerinde kullanılan kelimeler.

A

Afgurmak : Havlamak
Ander : Değersiz, işe yaramaz.
Aşana : Köy evlerinde geniş yeme içme yeri.
Ayam : Açık Hava
Alapur : …………
Ahpin : Evin alt tarafında bulunan ekilen tarla.
Ahpuli : Zehirli.
Ağrıkop : ……………………
Aşlama : Küçük ağaç,suyu ılıştırma.
Ağnama : At, eşek gibi hayvanların yerde sırtlarını kaşıması
Ağırıken Ekilen hayvan yiyeceği

B

Bakraç : Kova.
Bildur : Geçen yıl
Beyinmak : Büyümek.
Beyişağa : İniş, aşağı.
Beykana : Büyük ana.
Bihov : Kısa zaman.
Birlen : Aniden
Becit : Acele
Bedeniseet : Vücut sağlığı


C – Ç

Çahavel : Calı süpürgesi.
Çapula : Ayakkabı.
Cazi : Cadı.
Cipos : Hayvanların rahatsız olduğunda koşup zıplaması
Cakuka : Çekirge.
Çiçili : Solucan
Ciyanboli : Ateş böceği
Ciha : Çaylak kuşu
Cise : Hafif yağmur.
Çiya : Horonda komut.
Çiçof : Ekili alanlarda azgın ot.
Çeneci : Bal küreği.
Cepuk : Kol sepeti
Cupi : İnce dal çubuk
Çahra Rüzgar gülü
Cedak Ayrım,Yol ayrımı
D

Darluk : Yokluk.
Dolayluk : Kadınların bele sardıkları örti.
Dartmak : Yürürken yalpalamak.
Dipluk : Yatağın dip tarafı



E

Esse : Doğru
Engiş : Ateş karıştırılan demir,maşa
Ebiri : Diğeri
Ebisoy : Başka türlü
Eskemi : Tabure
Evetlemek : Acele etmek
Ehtırpan : …………..
Ehlikap : Armut çeşidi
Eğrat : İmece


F

Fambur : Ihlamur
Felemi : Sandıktaki çekmece
Filfilik : Düdük
Feruk : Piliç
Fafatara : Kelebek
Forotiko : Şile bezi
Fufuka : Canı, tatlı
Fuşki : ……….
Feli : Kabak dilimi
Fermi Calı kümesi

G

Glavi : Bilemek,keskinlik
Görüm : Kocanın kız kardeşi
Gargaris : Sesli ağlamak
Güman : Umut
Gerdel : Ağaçtan yapılmış kazan
Gugüm Su kabı bakıradan imal

H

Haniçe : Yayla evi ambarı
Heydoğa : Dua
Hoholis : Toz duman
Hohol : Toz
Hopel : Büyük zil
Hupulis : Karmakarışık
Harçi : Fasulye sırığı
Haçan : Mademki
Hızar : Büyük bıçkı
Hezel : Dökülen yaprak,gazel
Hartuma : Çatıya koyulan yassı ağaç(balta ile yapılır)
Haböyle : Böyle,öyle
Huçe : Sinir
Hupiya : Mısır püskülü
Hovini : Tatmin olmak,bıkmak,doymak
Hendekuka : Böğürtlen
Hemençe : Azık torbası
Hamayli Muska
Harami Eşkiya

I – İ

İş doni : İç çamaşırı
İfteri : Eğrelti otu
İşmar : El veya yüzle yapılan işaret
İdar : Kuru yiyecek
İşkirli Vesveseli

K

Kartofi : Patates
Kaybana : İstenmeyen,sevilmeyen
Kenef : Tuvalet
Kohroli : Sümüklü böcek
Komar : Orman gülü
Kormi : Küçük tabure
Korkata : Kırılmış mısır
Kebre : İnek boku
Kuş lastiği : Sapan
Kuyisetmek : Bağırmak,telaşla çağırmak
Korbakor : Beddua,kötü duruma düşmek ,ölene sövgü
Külfet : Aile,çoluk çocuk
Kotarmak : Yemeği azar azar koymak
Külhan : Ateşlik
Kuviça : Sepet
Kukuma kuşu : Baykuş
Koftara : ………….
Kongoş : ………….
Kalandurap : Armut çeşidi
Kolefi : Kalın pide
Kukari : …………..
Kupas : Yüzüstü yatmak
Komsilamak : Şikayet etmek
Karçel : Bahçe ekiminde fide sırası
Kolisofra : Kertenkele
Kokoviça : ……………
Kunupa : Küçük sinek
Kutuçi : Gaga.
Kumbuş : Taze kestanenin dikenli dış kılıfı
Konşi : Komşu
Kopel : Piç
Kizlen : Gizlen
Kaliv : Basit sığınılacak yer
Kalekale : İnekleri çağırma şekli
Kanaçi : Çimen çeşidi
Kartol : Kurum
Kavara : Yellenmek,yalan atmak
Kokov : Erkek yumurtası( öküzün kokovi)
Koliva : Suda pişmiş mısır
Kopça : Düğme
Kukula : Yün fes
Kukul : Küçük ot yığını
Küküli : Küçük tepe
Kupli : Kilit
Kuplika : Hıçkırık
Kurçi : Sert peynir
Kurdeşen : Alerji
Kurtaka : Gırtlak
Kurun : Arı kovanı
Kusba : Tümsek
Kutali : Yemek karıştırma çubuğu
Kutav : Köpek yavrusu
Kutun : Yenmiş meyve artığı
Kutus : Kısa boylu
Külür : Bezelye çeşidi
Kaskanika : Kökü yenebilen ot
Kutaas : Derin orman
Kanave : Kendir


L

Lapaza : Geniş yapraklı bitki
Lebiya : Fasulye
Lapara : Yassı
Lağuz : Mısır
Laluk : Kekeme
Lobut : Şişko
Limya : Göller
Lahmi : Hayvan yiyeceği


M

Mudera : İşe yaramaz
Mertek : Düz ve uzun kesilmiş ağaç
Muncur : Çene
Mutarap : Armut çeşidi
Momoli : Meyve kurdu
Mimika : Karınca
Mamancika : Bez bebek
Mele : Mahalle
Mejlun : Aklını yitirmiş
Matsutal : Bir bitki


N

Nacak : Balta çeşidi
Nahtar : Anahtar


O-Ö

Örki : Çatı

P- R

Pahsa : Kulübe
Pelit : Meşe
Pontul : Pantolon
Pileki : Üzerinde ekmek pişen ocak taşı
Payre : Değirmen parçası
Paçi : Genç kız
Paputa : Mısır gevreği
Pali : Bahçe kazığı
Palah : Ayı yavrusu
Poti : Sığır yiyeceği
Pardi : Çakal
Pakça : On kibrit bir arada
Palan : Yük taşırken sırta alınan bez
Panfi : Ahırda yemlik
Patol : Sıkıştırılmış ot yığını
Pisef : Bahçenin basında ve sonunda çayır
Pomboyorina : iri yabani arı çeşidi
Rahna : Örümcek
Pepecura : ………….


T

Terek : Raf
Tirmuk : Tırmık
Teyin : ………..
Tati : El


S-Ş

Sağanluk : Raf
Saltabaş : Boş gezen ,aylak
Silik : Islık
Sinor : Sınır
Sufan : Yeni sürgün gürgen dalları
Sultiçi : Üstüne yük takılan sırık
Süser : Büyük kilit
Sakunar : …………


U-Ü

Üstün : Derin olmayan

V

Varya : Balyoz
Vakitli : Zengin
Variyet : Mal mülk
Virka : Çatal


Y

Yükli : Gebe
Yenlik : Hafif
Yansılamak : Taklit etmek
Yesir Esir

Z

Zivorina : Tahterevalli
Zirviça : Yüksek kesimlerde yetişen ot
Zaare : Zahire
Zibil : Çöp süprüntü

 

 

 
Bugün 2 ziyaretçi (2 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol